‘- kalbim yün yumağına dolanmış bir kedi gibi…
gülebilseydim , gülerdim…’
içi boşaltılmış tenha günler vardır… hava gridir , ruh gridir… ne çalan kapı , ne çalan telefon umurunda olmaz…
gidilebilecek en iyi yer , seni her halinle misafir edebilecek kanepen ve kalbine usulca dokunacak bir filmdir..
işte bu film onlardan biri…bir kere çok ama çok samimi…
üstü kazındıkça , tekrar tekrar izlendikçe emiliyor film…
çok nefis repliklere sahip…
ısıtan güneşte mevcut filmde , ürperten rüzgarda…
‘muriel barbery’in çokça satılan romanı ‘kirpinin zarafeti’ kitabından uyarlanmış ,
fransa ve italya ortak yapımlarından olan yaşamaya değer filminin yönetmeni ‘Mona Achache…’
oyuncu kadrosu da oldukça iyi , Josiane Balasko , Garance Le Guillermic , Togo Igawa , Anne Brochet…
izlemenizi teşvik için biraz bahsedeyim filmden…
oldukça zeki bir kız olan ‘paloma’ , everest’e tırmanarak ölen birinden esinlenir ve 12.yaş gününde ölme kararı alır…
paloma zeki , komik bir o kadar da depresif sıkılgan bir karakter… yalnız ve nefessiz… minicik olmasına rağmen hayatta düşünecek , söyleyecek sözü kalmamış olanlardan ,
üstelik burjuva da bir hayata sahip…
aynı apartmanda birde ‘rennee’ isminde bir kapıcı yaşamakta ki en etkilendiğim karakterde buydu…
kendini çirkin ve tombul hisseden suskun ‘rennee’ , marx , platon , tolstoy okuyan oldukça entellektüel bir karakter…
ve japon ‘kakuro ozu’…. Sade , edebiyatı ve sinemayı seven sabırlı bir karakter…
işte sadece kedisi olan üç yalnızın imrendirecek dostluğunu anlatıyor film… hem de felsefeye , edebiyata bulayarak anlatıyor…
kendinizi kaybettiğiniz bir an olursa , kendinizi bu filmde arayın… mutlaka bulabilirsiniz diyorum…
gülüşünüzle kalın… iyi seyirler…
‘BULUT’
‘nasıl öldüğün değil , ölürken ne yaptığın önemli…’